Kış aşkları geldi haanımmm..

Sevgilinin yazlığı-kışlığı mı olurmuş arkadaş..?

E olmaz ama, bir ‘yaz aşkı’ hikayesidir senelerdir hiç eskimeden gidiyor..

Yok efendim ‘’yaz yalnız geçmez’’, vay efendim ‘’tatile yalnız çıkılmaz’’, aman efendim ‘’yalnız çıkılsa da gittiğin yerde bir yaz aşkın kesin olmalı’’, bla..bla..bla…

Turrrppp sıkıyım sizin aşk anlayışınıza.. (lafım meclisten içeri)

Aşka mevsimlik işçi muamelesi yapmak istemem tabi ama madem böyle bir takıntı var piyasada, o zaman hazır sonbahar gelmişken biraz karşılaştırma yapalım..

Bakalım bakalım, yaz mı yaman kış mı..?

* Yazın, güneşin de etkisiyle hormonal olarak zaten insanın enerjisi yükselir, içine bir neşe, sevinç doğar. Yani ekstra birşeye çok fazla ihtiyacın yoktur. Zaten iyi hissediyorsundur..

Ama kışın öyle mi ya.. O kasvetli gri havalarda sevgilinin varlığının yarattığı farkı bir düşünün.. Sürekli kapalı ve yağmurlu havayla tükenen enerji, sevgilinin öpücüğüyle tekrar şarj olur. Dışarda herşey renksizken, sevgili iç dünyanızı renkten renge boyayabilir.

* Yazın, denize plaja gittiğinde en çok arkadaşlarıyla eğlenir insan. Ne kadar uzun bir ilişki süreci olursa olsun sevgilinin yanında yapılamayacak tüm abukluklar dostlarla eyleme geçer ve kalabalık plaj eğlenceleri sevgili eksikliğini neredeyse hissettirmeyecek kadar güzel geçer dostlarla.

Ama kışın, çadırla kamp kurmak isteyeceğiniz yegane insan sevgilidir. Çadırını sırtlayıp doğa yürüyüşleri yaparak oynaşmak, mis gibi havayı içinize çekip koyun koyuna bir ağaç dibinde dinlenmenin hazzını hiçbir arkadaş ya da mevsim veremez insana.

* Yazın, en büyük sorundur terlemek, sürekli duş ihtiyacı, yapış yapış bir surat ve sıcaktan baymış bir ruh.. Mesela, sevgilin çıktı geldi, e hadi çok özlemişsin o halde sarıl. Siz daha sarılmadan kollarınızı kaldırdığınızda gömleğinizin koltukaltındaki kocaman ıslaklık sizden önce saracaktır sevgiliyi. Benden söylemesi..

Ama kışın öyle mi ya, hiçbir sebep yokken dakikalarca sarılmanın, pufuduk hırkalar içinde bedenini ruhunla beraber sevgilinin bedeninde ısıtmanın keyfini yaz verebilir mi size.. Veremez..

Ve son darbe..

* Her ne kadar soğutucu ekipmanlarla yatsanızda, yaz geceleri uyku açısından bir işkencedir. Aman sıcak olmasın diye insan değil sevgiliye sarılıp yatmak, kendi tenine değmek istemez.. Öyle sırtsırta verip uyumaya çalışırsınız..

Ama kışın öyle mi ya.. İki kat yorganın altında bile olsanız, sevgilinin karnına kafanızı gömüp sevimli sevimli uyumak, efendime söyleyeyim ya da şehvetli bir sevişmeyle sevgilinin teninde soğuya inat tüm evreni ısıtmak neye eş tutulabilir.

Hayaliyle bile insanın içinin yağları eriyor ya hu..

Hadi hadi..

Bırakın yaz aşklarını da..

Bu kışı yalnız geçirmemeye bakın siz..

Kalın giyinin, iyi sarılın…

Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.