Ülkemizde 20 yıldır sahne alan ve ayrı bir hayran kitlesine sahip olan Oğuzhan Barun, bu süreçte neler yaşadığını, müziğe olan tutkusu ve hayatıyla ilgili özel açıklamaları bizlerle paylaştı.
Cratos Premium Hotel bünyesinde hizmet veren Golden Cage’de her hafta cumartesi akşamları performans sergileyen Oğuzhan, bu işi hakkını vere vere yaptığını ve disiplinden asla taviz vermediğini söyledi.
“Kaderde Kıbrıs varmış…”
Soru: Dünden bugüne bize Oğuzhan’dan bahsedebilir misin?
Cevap: Dünden bugüne zaman ne kadar çabuk geçmiş (Gülüyor) Dile kolay Kıbrıs’ta profesyonel anlamda 20 yıl. Ömrümün yarısı Kıbrıs’ta geçti. Bir de ondan öncesi var tabii Türkiye’de. Üniversite yıllarında elimizde enstrümanımız üniversiteden arkadaşımla kapı kapı is arardık. Kaderde Kıbrıs’ta ünlü olmak varmış.
Soru: Uzun yıllardır Kıbrıs’ta sahne alıyorsunuz ve tarzınla her zaman sevilen bir isim oldunuz. Bu sizin performansınıza nasıl etki yapıyor?
Cevap: Doğal olarak olumlu etkisi oluyor. Sevilmek kadar düzel bir şey var mı şu hayatta? İnsanlar seviyorlar beğeniyorlar ki geliyorlar. Hep geldiler sağ olsunlar, yanımda oldular ve olmaya da devam ediyorlar.
“Suyundan içmeye göre…”
Soru: Tercihiniz neden Kıbrıs oldu?
Cevap: Dedim ya her şey kaderden ibaret. Ya da şöyle diyelim. Biraz klasik olacak ama Kıbrıs’ın suyunu bir içtim bir daha gidemedim. (Gülüyor)
“Tarzımdan ödün vermedim”
Soru: İstediğin müzik tarzını sahneye yansıttığına inanıyor musun?
Cevap: Elbette inanıyorum. İnanmadığım bir tarzda ilerlememe imkân var mı? Sahneye çıktığımda neysem oyum. Bu yola ilk çıkan Oğuzhan’la şimdiki Oğuzhan arasında hiç fark yok. Sadece eskiye oranla daha deneyimliyim. Ama hala ayni duygusallıktayım. Ruhum hep ayni. Bu güne kadar kendi tarzımdan ödün vermediği için Kıbrıslılar beni bağrına basıyor.
“Göçler müzik tarzını da değiştirdi”
Soru: Kıbrıslı müzikseverler hakkındaki gözlemlerin nelerdir?
Cevap: Kıbrıs’ta ilk geldiğim yıllarla bugünü kıyaslayacak olursam, biraz sanat tarihi dersi gibi olacak ama (Gülüyor) ülkeye göç oranının artmasıyla birlikte müzik tarzı değişiklik göstermekte gibi geliyor bana. Eskiden Türkçe sözlü Rock müzik çok dinlenirdi. Ama simdi bir bakıyorsun pop dinleyenler, hip-hop dinleyenler, türkü dinleyenler, arabesk dinleyenler. Müzikte çok çeşitlilik oluştu adada. Bu da iyi birşey aslında hem turizm açısından hem müzik kültürü açısından.
“Bekar erkek hayatı işte…”
Soru: Müzik dışında, günlük yaşantından bahsedebilir misin?
Cevap: Sahne haricinde son derece standart bir hayatım var. Bekâr bir erkek hayatı işte. Günlük işler, alışveriş, ev işleri. Bir de seyahatlerim var tabii ki asla vazgeçemeyeceğim. Fırsat buldukça görmediğim yerleri görmek en büyük mutluluk sebebim.
“Bu sıcaklık bir başka…”
Soru: Zaman zaman yurt dışında da sahneleriniz oluyor. Kıbrıs’taki ayni sıcaklığı hissediyor musunuz?
Cevap: Ayni sıcaklığı bulmama imkân yok elbette. İnsanın kendi memleketinde sahneye çıkmasıyla başka bir memlekette sahneye çıkması ayni olabilir mi? Kıbrıs’ta her sahneye çıktığımda bir bakıyorum etraf tanıdığım insanlarla dolu. Bu çok güzel bir his. Seni daha önceden dinlemeyen insanlara kendini beğendirmek de çok keyifli fakat diğeri daha farklı. Yurt dışı sahnelerimde tanıdık simalar görünce benden mutlusu yok tabii ki. Beni yurt dışında da yalnız bırakmayan ayrı bir kitlem de var.
“Tarkan’ı taklit etmiyorum”
Soru: Sahnelerinizde çoğu zaman Tarkan ile ayni vücut dilini kullanıyor ve onun danslarını yapıyorsunuz? Bunu neye bağlayabiliriz?
Cevap: Açıkçası buna katılmıyorum. Ya da şöyle söyleyeyim. Tarkan’la ayni vücut dilini kullanmak için özel bir caba sarf etmiyorum. Kısacası Tarkan’ı taklit etmiyorum. Sahnede 1, en fazla 2 Tarkan şarkısı söylüyorum. Ama beni Türkiye’nin en büyük starına benzetiyorlarsa da onur duyarım.
“Disiplin yoksa başarı yok”
Soru: Oğuzhan’ı “Oğuzhan” yapan en büyük özelliği nedir?
Cevap: Hep söyledim, söylemeye de devam edeceğim; Disiplin. Disiplin olmayan yerde başarı olmaz, olamaz. Sahneme özem gösteriyorum. Çok iyi müzisyenlerle ve çok iyi dansçılarla çalışıyorum. Bir şarkıyı söylemiş olmak için değil, hakkını vere vere söylemeye gayret ediyorum. Ekip arkadaşlarım da ayni şekilde. Her şarkıyı barındırdığı ruhla çalmaya gayret gösteriyorlar. Kısacası esnaf müziği yapmıyorum.
