Kendi perspektifimden moda

Öncelikle herkese merhaba..

Bu yazımla birlikte Kıbrıs Magazin ailesinin bir üyesi olduğumu tüm okuyuculara sevinçle ilan etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bana kendimi, moda ve stil anlayışımı sözcüklere dökme fırsatı tanıdığı için Kıbrıs Magazin ailesine teşekkürlerimi tüm samimiyetimle sunuyorum.

Gelelim “moda”ya. Son yıllarda popüler kültürün de etkisiyle ağızlardan düşmeyen, kimi zaman bilinçsizce telaffuz edilmeye maruz kalmış, dört harfe koskoca bir dünyayı sığdırmayı başarmış bir kavram. Bir insan gibi, günbegün büyüyen, gelişen, değişen, dinamik bir sektör.

Genellikle moda denilince akla kıyafet, ayakkabı ve aksesuardan ibaret bir lüks algısı, vitrinlerde birbirinin kopyasını gördüğümüz çok satılan ürünler gelir. Ancak moda, tam aksine, lüks algısını bir nebze içinde barındırsa da yaratıcılık ve özgünlük gerektiren bir tutku, gündelik yaşantımıza renk katan bir alandır.

Benim içinse moda hayatın tekdüzeliğinden kaçış, insanlar yerine kumaşların, renklerin, desenlerin var olduğu bir ütopya adeta. Kendimi bildim bileli tutkuyu hep içimde taşıyıp kendimle birlikte büyüttüğüm bir çocuk olarak gördüm.

Kısaca kendimi ve moda anlayışımı aktardığım bu yazıyla birlikte sizlerle sevdiğim moda akımlarını,sezon trendlerini, stil ve temelinde moda bulunan birçok konuyu paylaşmak için sabırsızlanıyorum.

Bir sonraki yazıma kadar kendinize iyi bakın !

Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.