Yaz da gelmiş, aman pek de sıcak olmuş. Efil efil terliyoruz, kendimizi kızgın kumlardan serin sulara atıyoruz diyerek saçma salak lakırdılara girecek, o türden kelamlar edecek değilim hali hazırda.
Mevsimlik yazılar yazmak adettendir demişler ya bizde öyle yapıyoruz, yalnız her şeyi şöyle özet geçmeden önce bana tek gına getiren, her gördüğümde bana fenalık geçirten, şu gecelerde gündüzlerde gördüğüm kıçının deliğinde mini etek giyen, kendini güzel zanneden zannetmeyen kadınlar tayfasından biraz bahsetmek istiyorum istemiye istemiye.
Şimdi bu kıç deliğinde mini etek modasının esprisi nedir diye şöyle bir bakıyorum günlerdir; tek esprisinin kadınların kendini o şekilde daha rahat göstermesi olduğundan mıdır acep diye anlamaya çalışıyorum. Sonra bir daha bakıyorum da bildiğin vücut şovu yapılıyor arkadaş. İki iki daha dört . Yalan mı? Yalansa yalan deyin de bende rahatlıyım !.
Hadi tamam giyin mini eteğinizi anladık ama illada bokunu çıkarmanın manası nedir onu anlamıyorum !. Kızlar, cici, şirin, hanımefendi görünmeye çalışan cici kızlar yada hanımlar, hatunlar, kadınlar:
Kusura bakmayın ama öyle şeyler giyiyorsunuz ki; Genel Ev yosmalarından farkınız kalmıyor haberiniz olsun !. Hayır halen esprisini anlamış değilim bu kıç da mini etek modasının. Bu halükarda hadi siz giymeye, abaza takılan zibidilerde size bakmaya devam etsin diyerek ne haliniz varsa görün demekle yetineceğim. İster etekleri fora edip birbirinizi yiyin, ister dürtüşün, ister oracıkta ne kadar zibidi takımı varsa kalkın birbirinize verin. Sevişin, öpüşün ne halt ederseniz edin ama artık böyle şeylerin tadı kalmadı bunu da bilin. En azından artık avuç içi kadar kıyafet giyenler ilgi alanım dışında. Bakıp sonrada eleştirmek dışında. Etekler fora kızlar; en kısasını giymeyen sizden değildir. Nasıl olsa artık herkes tescilci mahalle yosması olma yolunda.
Hali hazırda mevsimlik başlığı adı altında bir yazıya başlamışken devam edelim. Sıcak mı evet sıcak. Arapların şu alev alev yanan ülkelerinden biri olan Doha kadar olduk mu ? Eh işte. Güneş bizde şansını zorluyor. Peki biz ne yapıyoruz ? Hiç bir şey. Ne yapacaksın hayat devam ediyor. Kışın yağmur yağdığında üç beş gün ada ülkesinde halimiz Venedik gibi olduğunda çaresini bulan ada insanı, sıcağında çaresini buluyor en güzelinden. Çok çok terliyor, pervanesini açıyor, klimasını yakıyor keyfine bakmaya çalışıyor.
Bir çok akıllı geçinen kimseler gibi sosyal medyada; aman şimdide denize cumburlop, aman havuza cumburlop, oraya gidiyoruz meyve yemeye, buraya gidiyoruz barbekü yapmaya, buraya gidiyoruz gölge altında sevişmeye falan filan gibi salakça kelimeler döktürmüyoruz.
Herkese tatil, herkese yaz mevsimi, herkese sıcaklar bir başka güzel de işte; gökte güneşin durduğu gibi başa geçen güneşte şişede durduğu gibi durmayan içki misali, beyine de geçince akılları ister istemez baştan alıyor. Abondre bir millet ortada kol geziyor. Sıcaktan içkisiz Ayhan ışık moduna giriyor herkes. Sonrası mı ? Hafta sonu meraklısı, oradan oraya gitme meraklısı milletimiz; rüzgar nerden eserse oraya doğru yol almaya devam ediyor. Ne diyeyim ? İnanın şaşırıp kaldık, gökteki güneşin yakıcı modu sayesinde. Sıcak olan her şey fena olur demişler arkadaşlar. Herkes birbirini en güzelinden ıslah etsin diyorum. Kızgın kumlardan serin sulara atlarken.