Bir IVFSTARS kuruluşu olan ve ülkemizde Yıldız Tüp Bebek markası ile faaliyet gösteren Yıldız Tüp Bebek Ekibi’nin koordinatörlerinden Hatice Şeker, Kıbrıs’ta Tüp Bebek tedavisi ile ilgili merak edilenleri açıkladı.
Tüp Bebek Koordinatörü Hatice Şeker, özellikle donasyon tedavisine ihtiyacı olan çiftler için Kıbrıs’ın çok önemli bir destinasyon olduğunu vurguladı. Şeker, “Yumurta donasyonu, sperm donasyonu, embriyo donasyonu, PGT (genetik tanı), mikroenjeksiyon, mikro tese ve tesa gibi tedavi seçenekleri ile hastalara umut oluyoruz” dedi.
Tüp bebek tedavisi görecek olan bir hastanın tedavi süreci nasıl olur?
Kısaca anlatmak gerekirse, çiftlere yapılan bazı önemli tetkikler ve muayenelerin ardından, anne adayımızın yumurtalıklarını ilaç tedavisi ile uyarıyoruz. Bu ilaçlar sayesinde yumurtaları olgunlaştırıp tüp bebek işlemi için hazır hale getiriyoruz. İşlemin ilk günü bayan hastanın yumurtaları rahimden alınır ve baba adayımızdan alınan spermler ile dölleme işlemi gerçekleştirilir. Ortalama 3-6 gün kadar embriyo gelişimi için beklenilir ve gelişim tamamlandıktan sonra embriyolar anne adayının rahmine enjekte edilir. Hayırlısı ile ortalama 2 hafta sonra da gebelik sonucumuz belli oluyor.
Çiftlerde yumurta ve sperm hücrelerinin bulunmaması durumunda alternatif yöntem var mıdır?
Tabii vardır. Zaten birçok hastanın Kıbrıs’taki tüp bebek merkezlerini seçmelerinin sebebi de budur. Kıbrıs’ta donasyon işlemleri yapılabiliyor fakat türkiye ve yurtdışında birçok ülkede uygulanması yasaktır. Yumurta veya sperm donasyonu işlemleri ile çiftin birinde veya her ikisinde de problem varsa bile bu yöntemlerle çocuk sahibi olma imkanı sunuyoruz.
Donasyon tam olarak nedir, bilmeyenler için konuyu biraz açmanız mümkün müdür?
Donasyonun anlamı ‘bağış’ demektir. Problemi olan hastalar için, onlara uygun seçilen
bağışçılarından yani donörlerden yumurta ve sperm hücrelerini alıyoruz.
Peki tüp bebek uygulaması için neden Kıbrıs daha çok tercih edilmektedir?
Birinci unsur, Kıbrıs’ta daha çok tedavi seçeneğinin yasal olarak yapılabiliyor olmasındandır. Az önce de belirttiğim gibi; özellikle donasyon tedavisine ihtiyacı olan çiftler için Kıbrıs önemlidir. Yumurta donasyonu, sperm donasyonu, embriyo donasyonu, PGT (genetik tanı), mikroenjeksiyon, mikro tese ve tesa gibi tedavi seçenekleri ile hastalara umut oluyoruz.
Tabii, hasta-doktor gizliliğinin yanı sıra, donör gizliliği de önem verdiğimiz konulardandır. Hastalar vericiyi (donörü), verici de hastalar hakkında hiçbir şey öğrenmiyor.
Kıbrıs’ta, hastalara donör seçim özgürlüğünü de veriyoruz. Birçok ülkede bu şans yoktur.
Avrupa standartlarının da üzerindeki laboratuvarlar ve daha fazla embriyo transferi ile 80-85%’e varan başarı şanslarımız var.
Kıbrıs’a uçak bileti, otel ve Kıbrıs’taki tüm ara transferleri tüm hastalar için biz ayarlayabiliyoruz ve hastalarımızı bu açıdan da rahat ettiriyoruz.
Her tüp bebek tedavisi kesin sonuç veriyor mu?
Yapılan her tüp bebek kesin başarı ile sonuçlanacak diye bir şey söylenemez. Başarı oranlarımız yüksek bile olsa kimseye 100% garanti vermemiz söz konusu değildir. Anne adayının rahmine yerleştirilen embriyo, rahime yerleşir, tutunursa gebelik oluşuyor. Eğer herhangi bir sebepten rahimde tutunamazsa, bayan maalesef düşük yapmış oluyor.
Tüp bebek tedavisi kaç kez tekrarlanabilir, böyle bir sınırlama var mıdır?
Hayır; çiftler kendilerini maddi ve manevi açıdan hazır hissettikleri taktirde tüp bebek tedavisi tekrarlanabilir.
Peki, tüp bebek yolu ile hamile kalan bayanlar nasıl hareket etmelidir? Bu hamilelik süreci normal gebelere göre daha mı risklidir?
Tabi ki tüp bebek gebelikleri bizim için daha kıymetli gebelikler oluyor. Zor elde edilen gebeliklerdir ve biraz daha dikkat etmek gerekir. Ama genel olarak normal yolla hamile kalanlar ile şartlar aynı oluyor. Mesela ağır işler yapmamak, ağır kaldırmamak gerekiyor. Stres, sıkıntıdan ve alkol, sigaradan uzak durmak gerekir gibi… Tüp bebek hastalarının tüm süreci yatarak geçirmelerini gerektirecek bir durum yoktur.
