Unutulma hakkının yasal dayanakları

Kararda geçen, verilerin “sonradan ilgisiz hale gelmesi” şeklindeki ifade, 6698 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen ve yukarıda aktardığımız, “doğru ve gerektiğinde güncel olma” ve “ilgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme” ilkeleriyle doğrudan ilgilidir. Zira veri güncelliğini yitirdiğinde ve verinin işlenmesindeki amaç için gerekli olan süre geçtiğinde, veri “sonradan ilgisiz hale gelmiş” olacaktır.

T.C Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yoluyla (Başvuru No: 2013/5653, 3.3.2016 Tarihli Karar ) incelediği bir olayda; 1998 ve 1999 tarihlerinde uyuşturucu kullandığı için hakkında dava açılan ve dava sonucunda adli para cezasına hükmedilen kişinin, daha sonra o yıllarda hakkında yapılan haberlerin kaldırılmasına yönelik taleplerinin yargısal makamlar tarafından reddedilmesi nedeniyle, haberlerin toplumsal açıdan değerinin kalmadığına, geleceğe ışık tutmadığına, kişinin şeref ve itibarının korunması hakkının ihlal edildiğine yönelik karar vermiştir.

Anılan karar, internet ortamında yayınlanan bir haberi ulaşılabilir kılan her türlü kişisel verilerin işlenmesini, Anayasa md. 20 kapsamında, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı çerçevesinde değerlendirmesi ve unutulma hakkına değinmiş olması sebebiyle konumuz ile doğrudan ilgilidir.
Şöyle ki Yüksek Mahkeme; “…Öte yandan Anayasa’nın 20. maddesinin üçüncü fıkrasında herkesin kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu, bu hakkın kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsadığı ifade edilmiştir. Maddede ayrıca kişisel verilerin ancak kanunda öngörülen hâllerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebileceği ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usullerin kanunla düzenleneceği belirtilmiştir. Kişisel veri kavramı, belirli veya kimliği belirlenebilir olmak şartıyla bir kişiye ilişkin bütün bilgileri ifade etmektedir. Kişisel verilerin korunması hakkı, kişinin onurunun korunmasının ve kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi hakkının özel bir biçimi olarak bireyin hak ve özgürlüklerini kişisel verilerin işlenmesi sırasında korumayı amaçlamaktadır (AYM, E.2013/122, K.2014/74, 9/4/2014). Öte yandan kişisel verilerin korunması hakkı sadece kişisel verilerin işlenmesi sırasında değil bu veriler işlendikten sonra da düzeltilmesini veya silinmesini talep etme hakkını içermektedir. Bu hak, sadece kamu otoritesini kullanarak işlenen kişisel verileri değil gerçek ve tüzel kişiler tarafından işlenen verileri de kapsamaktadır.” Şeklindeki ifadelerle kişisel veri kavramı ile kişisel verilerin korunması hakkını açıklığa kavuşturmuştur.

Devamla, “…Anayasa’nın 20. maddesinin üçüncü fıkrasında kişisel verilerin ancak kanunda öngörülen hâllerde veya kişinin açık rızası ile işlenebileceği belirtilmiştir. Kişisel verilerin işlenmesi çok geniş bir çerçevede kişisel verilerin açıklanması, kaydedilmesi, aktarılması, elde edilebilir hâle getirilmesi, depolanması, muhafaza edilmesi gibi veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işlemi kapsamaktadır. Dolayısıyla İnternet ortamında yayınlanan bir haberi ulaşılabilir kılan her türlü kişisel verilerin işlenmesi de bu kapsamda değerlendirilmelidir. Her ne kadar kişisel verilerin ancak kanunla veya kişinin açık rızası ile işlenebileceği belirtilmiş ise de Anayasa’da tanımlanan ifade ve basın özgürlükleri kapsamında yapılan bir haberin anılan sınırların istisnası olacağı açıktır. Bu bağlamda temel mesele bireyin geçmişte haber yapılmış ve gerçeğe aykırılığı ileri sürülmemiş davranışlarının artık hatırlanmasının engellenmesidir. Zira ifade ve basın özgürlüğü kapsamında İnternet ortamına yüklenen haber ve fikirler çoğu kez kişisel verilerin de kullanılmasını ve işlenmesini beraberinde getirir. Başka bir ifade ile İnternet ortamındaki ilgili haber arşivlerindeki kişisel verilere veya habere erişimin engellenerek kişilerin yaptıklarının unutulmasının sağlanmasıdır.” Şeklindeki ifadelerle, internet ortamında yayınlanan haberlerin, kişisel verilerin işlenmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin emsal teşkil edebilecek nitelikteki bu kararında, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile unutulma hakkı arasındaki ilişkiye ışık tutacak nitelikteki şu ifadelere de yer verilmiştir:

Paylaş

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.